21 Şubat 2020 Cuma

Sekiro: Shadows Die Twice (2019)



Şimdiye kadar souls oyunlarından zorluğu sebebi nedeni ile hep uzak durdum. Hem oyun türüne hakim olmadığım için hem aşırı sinir olup stres olmaya ne gerek var diye düşündüm. Bu tür oyunlardan hep kendimi uzak tuttum ama ta ki Sekiro ile tanışana kadar. Twitch'de ve Youtube'da oyun videolarını izlediğim de oyun büyüleyici gözüküyordu izlerken bile çok büyük zevkle izliyordum işte bu oyun tam benlik dedim, ne yapıp edip oynamalıydım. Aksiyon, vahşet, kan ve şiddet hayranı biri olarak bu oyunu kaçırmam imkansızdı. Bir insan niye kan ve vahşet hayranı olur o da ayrı bir mesele.. İzlemesi iki kat zevkli ise oynaması kesinlikle on kat daha zevkli. Sekiro'dan sonra diğer oyunlardan nasıl keyif alacam hiç bilmiyorum.



Bilgisayar'da gamepad ile oynamaya başladım, dandik bir gamepad olduğu için bazı bosslarda zor anlar yaşıyordum. Bu sırada ps4'ü mü de kuzene vermiştim. Cihazı kuzenden geri alıp oyunu oynamak için can atıyordum. Cihazı aldıktan sonra oyunu hemen satın alıp Sekiro'yu adam gibi oynayıp bitirmenin vakti gelmişti.



Bilgisayar'da oynarken Genichiro'ya gelmem 3-4 gün sürerken playstation'da oynarken oyuna ilk başladığım da Genichiro'ya gelmiştim bile. Oyunun mekaniğini kavradıktan sonra alışıyorsunuz ve oyun daha kolay bir hale geliyor. Ne kadar alışsak da ilerde kan alıcı bosslar geliyor ve Genichiro'nun aslında delikanlı bir melek olduğunu anlıyoruz. 

Genichiro oyunda ki en sevdiğim karakter ve boss. Hani filmlerde acemi dövüşcü ustası ile dövüşerek ustalaşır ya işte bizim de oyundaki ilk ustamız Genichiro oluyor. Onunla dövüşerek daha iyi hale geliyoruz ve savunma hücum mekaniğini iyice kavrıyoruz. 

Oyun ciddi konsantre ve biraz da yetenek istiyor. Bosslar ile dövüşürken yaptğımız en ufak hata pahalıya patlıyor. Soğukkanlı ve akıllıca dövüşmeliyiz. Oyun bizden rakibimize saygı duymamızı istiyor. Eğer rakibini hafife alır sadece atak yapmayı düşünürsen geçmiş olsun.



Oyunun türü aksiyon, macera ve fantastik olarak geçse de kesinlikle korku ve gerilim de eklenmeliymiş. Bir çok korku ve gerilim filmi izledim ama şu oyunda ki senpou temple bölgesi bir acayip. O sesler o müzik acayip gerilim dolu bir bölge. Gece kulaklıkla ile oynarken o bölgedeki gerilimi iliklerinize kadar hissedeceksiniz. Bunun yanında fountainhead palace bölgesi de Japon kültürünü dibine kadar hissettiren insanı dinginleştiren bir bölge. O bölgede gezerken bosslardan sonra ki negatif yükü üzerinizden atacaksanız. Şimdi de sevdiğim, sevmediğim ve en sinir olduğum bosslardan biraz bahsedelim.



Lady Butterfly - Oyunun başlarında kestiğimiz bu ninemiz en sevdiğim bosslardan biri. Müzik eşliğinde döne döne kesmek oldukça zevkliydi. 



Chained Ogre - Biraz sinir bozucu bir boss olsada tasarım olarak sevdiğim bosslardan biri. Bunu da etrafında döne döne kesmek oldukça keyifli.



Genichiro Ashina - Genichiro'yu çok sevdiğimi söylemiştim. Ne kadar sinir bozucu olsan da o ses tonu ve karizmanla sana hayranım Genichiro.. 



Guardian Ape - İyi tasarlanmış bosslardan biri. İlk yanına geldiğimizde arkasını döndükten sonra çalan o müzik efsane. Geniş alanda suyun içinde debelenirken kaçmamız ayrı bir keyifliydi. 



Corrupted Monk - Oldukça güçlü ve devasa görünen Monk'ları niyeyse seviyorum. Ayrı bir karizma ve havası var. 



Lone Shadow Masanaga - Kesinlikle oyunun en sinir bozucu bossu bu arkadaş. Kelebek gibi uçuyor arı gibi sokuyor namussuz. Rüzgardan hızlı hareket eden bu kımıl zararlısını anca dışarı çekip ağaçların arasına sıkıştırarak kesebildim. Gerçekten tam bir ninja.



Owl Father - Geldik oyunun bana göre en zor bossuna. Böyle baba olmaz olsun gerçekten bunu geçmek için tam iki gün uğraştım. Bununla ilk Genichiro ile kapıştığımız yerde de dövüşmüştük orada da baya uyuz olduydum. Eline vermişler otuz metre kılıcı bir yere kaçamıyorsun. Tabii zar zor kestikten sonra kimse bununla bir daha hirata estate'de karşılacağımızı söylememişti. Meğerse o sadece fragmanmış. Hirata'da ki kapışma da dedim ki benim kumarım burada biter oyun buraya kadarmış bunu imkanı yok geçemem benim için oyun bitti dedim. Tabii aldığı nefese kadar tüm hareketlerini ezberleyince sonunda geçmeyi başardım. Dövüş olarak çok iyi tasarlanmış çok zor olsada bir o kadar hayran olduğumuz bir bosstu. Oyun burada tüm öğrendiklerimizi sergilememizi istiyor ve babamızı ustamızı öldürerek gerçek bir shinobi master olduğumuzu kanıtlamamızı istiyor. Burada Owl'ı kesmeden de oyunu bitirebiliriz ama tüm bossları kesmeden oyunu bitirmek istemedim. Ayrıca tüm headless'ları ve schemin warrior'ları da kestiğimi söyleyeyim. Headless'lar kesinlikle ürkütücü...



Isshin Ashina - Owl'ı kestikten sonra bu sefer Isshin belası karşımıza çıkıyor. Gene yarım gün bununla uğraştıktan sonra gene aynı şeyi söyledim. Benim kumarım burada biter. Oyunun sonuna bir şekilde gelmeyi başardım galiba son bossu geçemeden oyunu silecem gibi gözüküyor dedim. Baya alıştırma yaptıktan sonra ertesi gün ilk fazını darbe almadan geçmeye başladım. İkinci fazını da umbrella yardımı ile geçtikten sonra artık son fazda gönderdiği yıldırımı kendisine iade ederek bunun da boynuna kılıcı sapladım. Isshin baya zor olsa da en sinir bozucu olan her seferinde tekrar Genichiro ile kapışmaktı. Isshin'e o kadar uyuz olmadım. Oyuna yeni başlayacak olanlara bir kaç ipucu vermek gerekirse oyunun başlarında mid-air prosthetics tool'u skilini açmayı unutmayın. Oyunun başlarında zıplayarak protez kolunun skillerini kullanmak çok işinize yarayacak. Isshin'e gelmeden ise projected force skili çok önemli. Umbrella ile korunup saldırı yapmak ikinci faz için çok önemli. İlk ve üçüncü faz kolay ama en zoru ikinci fazını geçmek. 



Masaüstü wallpaper'ı mı da paylaşarak artık yazının son noktalarını koyalım. Souls oyunlarından devamlı uzak duran ben aşık olduğum, hayranı olduğum bu oyunu bitirmenin gururunu yaşıyorum. Özellikle binlerce twitch yayıncısı olaranların bile oyunu yarım bıraktığı bir ortamda bu oyunu bitirmeyi başarmak benim için büyük bir zevkti. Çabuk sinirlenen ani öfkeyle eşyalara zarar veren biriyseniz bu oyundan uzak durun. Bir çok video da sandalye, klavye, gamepad ve bir sürü şey kıranı gördüm. Bunun bir oyun olduğunu unutmayın ve ölmekten keyif alın. Sekiro atmosferi, oynanışı, müzikleri, mekanları, mekan bağlantıları, harika combat sistemi ile tam bir sanat eseri. Goty olmayı dibine kadar hak eden bir oyun. Oyunu silmek benim için baya zor oldu, kesinlikle bağımlı yapıcı bir tarafı var. Bittikten sonra tekrar başlamayı bile düşündüm. Bu oyunsa şimdiye kadar oynadıklarım neydi dedirten bir oyundu. Şimdilik hayatımda oynadığım en iyi oyun. Örneğin bir filmin veya hikayenin baş kahramanı olduğunuzu her anında sonuna kadar hissettiriyor.   Rahat bir yüz saat oynayıp, her saniyesinden ve oyuna verdiğiniz paranın kat ve kat karşılığını alacağınız bir oyun sekiro shadows die twice...





Emma'nın deva deyişi için bile oynanır bu oyun. Dikkat edin siz de benim gibi kendisine aşık olmayın...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder