16 Şubat 2020 Pazar

The Machinist (2004)



Makinist filminin yönetmen koltuğunda Session 9 korku filmi ile dikkatleri üzerine çeken Brad Anderson var. Makinist filminden sonra bu kalite de bir işe imza atamayan Anderson'ın Makinist filmi yönetmenin filmografisinin en iyi işi. Ne kadar iyi bir oyuncu olduğunu bildiğimiz Bale'in rol için 54 kiloya kadar düşmesi, kendini karakteri oynamayacağının resmen karakterin kendisi olacağının bir göstergesi. Bu kilo kaybından sonra bize harika bir performans göstereceğinden şüphe duymuyoruz ve öyle de oluyor. Christian Bale film boyunca muazzam bir performans sergiliyor. Kendini role adayan Bale akademi tarafından görmezden gelinse de avrupa film ödülleri tarafından en iyi oyuncu adaylığına layık görülüyor. Bale'e eşlik eden sevdiğim bir oyuncu olan Jennifer Jason Leigh'in de filme renk kattığını unutmayalım.



Film etkileyici bir kare ile başlayarak seyirciyi hemen içine çekmeyi başarıyor. Trevor Reznik fabrika da çalışan bir makine operatörüdür. Bir gece kendisini bir adamı halıya sarılmış vaziyette denize atmaya çalışırken görüyoruz. Adamı denize attıktan sonra arkasından kendisine el feneri tutan bir kişi sen kimsin? soruyor... Daha sonra eve gelen Trevor'ın elini toz deterjan ile yıkadığını görüyoruz. Arkasını dönen Trevor duvarda not kağıdına yazılmış sen kimsin yazısını görür ve bu sırada masada ki el feneri de dikkatten kaçmaz. Filmi ilk defa izleyen bir seyirci için bu başlangıç fazla bir şey ifade etmese de film bittikten sonra ya da tekrar izledikten sonra bu başlangıçın çok zekice olduğunu fark ediyoruz. 



Trevor çalışma arkadaşları tarafından poker oynamaya çağırılır ama Trevor bu teklifi başka işim var diyerek reddeder. Arkadaşı daha önce bu tür aktivitelere katıldığını ama son zamanlarda terslik çıkardığını söyler. Trevor her gece şehir dışına havalimanına giderek burada kendisine kahve ve pasta söyler ve sessizce oturur. Trevor saate baktığında ise saat 01.30'u gösterir, saatin durduğunu ve ilerlemediğini görürüz. Trevor her seferinde fazladan bahşiş bırakarak oradan ayrılır. 



Trevor uykusuzluk sorunu çekerken oldukça yorgun ve bitkin gözüküyordur. Patronu Trevor'ın uyuşturucu kullandığından şüphelenir ve kendisinden idrar tahlili ister. Daha sonra arabasına biner ve kaynakçı Reynold'un yerine işe başladığını söyleyen Ivan ile tanışır. Para karşılığı birlikte olduğu Stevie'e bir yıldır uyumadığını söyler. Bu çok ciddi bir sorundur. Mesai sırasında çalışma arkadaşı Miller, Trevor'dan kendisine yardım etmesini söyler ama Trevor oldukça dalgındır. Ivan'ı gözlemleyen Trevor dalgınlığı yüzünden Miller elini makineye kaptırır. Bu olaydan sonra diğer çalışma arkadaşları da artık Trevor'ın kendileri için tehlike oluşturduğunu düşünürler ve onu aralarında istememeye başlarlar. 



Kazadan sonra hem kazanın sebebi hem de bu tür kazaların önüne geçmek için yapılan toplantıda Trevor'a neden dalgın olduğunu sorulur ve kendisi işe yeni başlayan Ivan cevabını verir ama patronu bu fabrikada öyle biri olmadığını Reynold'un işe devam ettiğini söyler. Gerçek olmadığını öğrenen Trevor, kırmızı pontiac kullanan Ivan'ı takip etmeye başlar. Bir barda onunla konuştuktan sonra Ivan'ın cüzdanından bir resim yürütür ve bu resimde Reynold'un elinde yakalamış olduğu balık ve yanında bulunan Ivan vardır. Trevor yavaş yavaş gerçekliği kaybetmeye başlar ve parçalara ayrıldığını fark ederek soluğu Stevie'nin yanında alır.

 

Anneler gününde Trevor, Marie ve oğlunu lunaparka götürür. İkisinin fotoğrafını çekerken bir an duraksar ve anıları aklına gelir. Daha sonra kendi resim albümüne baktığında aynı yerde kendisinin annesi ile çekilmiş resmi olduğunu görürüz. Marie'nin telefonu çalar ve eski kocasının aradığını söyler. Oğlu ile ilgilenmesini ister. Oğlu Nicholas ile korku tüneline girerler, bu tünel Trevor'ın gerçek korkuları ile yüzleştiği yer olacaktır. Nicholas tünelde bayılır, Trevor anında kucaklayıp dışarı çıkarır. Annesi koşarak yanına gelir ve çocuğun sara hastası olduğunu korkacak bir şey olmadığını söyler. Korku tüneli sahnesi filmin en sevdiğim yerlerden biri gerçekten muazzam bir sahneydi.



Ivan'ı takıntı haline getiren Trevor takip etmeyi sürdürmektedir. Kırmızı arabasını takip ederken plakasını alır ve motorlu taşıtlar şubesine gider. Burada çalışan kişi yabancılara bilgi verilmediğini anca bir kaza meydana gelirse araç sahibinin bilgilerini vereceğini söyler. Trevor kendisini bir arabanın önüne atar ve polis merkezinin yolunu tutar. İçeri girdikten sonra trafik kazası rapor etmek istediğini söyler. Görevli kendisine bir form verir ve Trevor formu doldurduktan sonra beklemeye başlar. Yetkili kişi elinde form ile Trevor'ın yanına gelir ve plakasının kendisine ait olduğunu, kırmızı pontiac'ı bir yıl kadar süre içerisinde arabanın hurdalığa gitmesi için başvurduğunu söyler. Kafası karışan Trevor uzaklaşmaya çalışır ama yetkili kişi asılsız ihbarın suç olduğunu söyler ve Trevor koşarak kaçmaya çalışır. Trevor bir katilmiş gibi ölümüne kaçmayı sürdürür hatta polisten kurtulmak için kanalizasyona girmekten bile çekinmez.



Trevor kaçtıktan sonra Stevie'nin yanına gider ikisi arasında geçen şu diyaloga dikkat edelim.
Stevie: Aman Tanrım, ne oldu?
Trevor: Arabanın birisi bana çarptı.
Stevie: Durdu mu?
Trevor: Hayır, yoluna devam etti.
Stevie: Çarpıp kaçanlardanmış, böyleleri asılmalı. 

Trevor, Stevie'nin evinde Ivan'dan çaldığı resmi görür ve deliye döner. Ivan'ın Stevie'nin kocası olduğunu düşünür. Onunla seviştiği için Ivan'ın kendisinden intikam aldığını düşünmektedir. Stevie saçmaladığını ve resimde Reynold'un yanında ki kişinin kendisi olduğunu söyler. Devreleri iyice yakan Trevor havalimanının yolunu tutar. Havalimanında ki garson her zaman ki gibi Trevor'ın kahvesini ve pastasını önüne koyar, ama bu kişi Marie değildir. Trevor, Marie nerede diye sorar. Garson öyle birini tanımadığını kendisine devamlı servis yapan kişinin kendisi olduğunu ve bu gece ilk defa konuştuğunu söyler. Yine çılgına dönen Trevor hızlıca arabasına doğru yol alır. Arabaya bindikten sonra kırmızı pontiac'ı gören Trevor tekrar Ivan'ı takibe koyulur. Nicholas ile birlikte kendi evine geldiğini fark eder. İçeri girdikten sonra Nicholas'ı öldürdüğünü düşünerek Ivan'ın boğazını bıçakla keserek öldürür. Küvetin perdesini açar ve Nicholas'ın orada olmadığı görür. 



Filmin başında gördüğümüz sahneye tekrar dönüyoruz. Ivan'ı öldüren Trevor onu halıya sararak denize atmaya çalışır. Denize attıktan sonra Ivan'ın birden kaybolduğunu görürüz ve arkasından biri gene el feneri ile kendisine yanaşarak sen kimsin diye sorar. Trevor, Ivan'ı öldürmesine rağmen ondan kurtulamamıştır. Evine dönen Trevor who are you? yazısına bakarak ayna karşısında kim olduğunu biliyorum der. Artık gerçeklerle yüzleşme vakti gelmiştir. Trevor'ın havalimanı yolunda arabayla giderken bir çocuğa çarptığını görüyoruz. Bu çocuk Nicholas. Annesi'nin hemen koşarak olay yerine geldiğini görüyoruz. Annesi ise garson sandığımız Marie. Trevor çocuğa çarptıktan sonra durmaz ve oradan kaçar. Stevie ile arasında geçen diyalog da burada anlam kazanır. 



Trevor çocuğa çarpıp kaçtıktan sonra vicdan azabı duyar ve olaydan beri uyuyamaz. Ivan, Trevor'un vicdanıdır. Bir çok sahnede Trevor'un elini deterjan ile yıkadığını görürüz bu sahneler eline bulaşan kanı temizlemeye çalışmasını gösteriyor. Devamlı havalimanına gitmesi ise kazanın bu yolda gerçekleşmesinden dolayı. Garsona devamlı fazladan bahşiş bırakması ve onu lunaparka götürmesi vicdanını rahatlatmak için. Saatin 01.30 da durması ise kazanın bu saatte gerçekleşmesinden dolayı. Ivan'ı öldüren Trevor ondan kurtulamayınca kendini adalete teslim eder ve artık uyumak istiyorum der. Kazadan beri uyayamayan Trevor teslim olduktan sonra vicdanını rahatlatır ve uyumayı başarır. 



Devamlı siyah tonlama ile izlediğimiz film beyaz ışıkla son bulur ve arkadan giren harika müzikle filmi benim için unutulmaz filmlerden biri haline getirmeyi başarır. 

Bale'in kendini role adadığı harika performansı, muhteşem neo noir atmosferi ve harika finali ile Makinist filmi psikolojik gerilimin en iyi örneklerinden biri. Filmin müziklerini yapan Roque Banos'un Goya ödüllerinde en iyi orijinal müzik dalında adaylık aldığını da hatırlatmakta fayda var.



9/10

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder